Suat Karakuşoğlu yazdı.
¶İçerik
Sosyal hayatımızın en önemli aktörlerinden birisi olan Instagram’ın geçmişine dair Burbn’in Instagram’a dönüşümü yazısına okudum.
Yazıyı okumanızı tavsiye ederim.
Bu yazıda rastladığım bir konu feature bloat karmaşasına karşı yaklaşım.
Instagram’ın Foursquare gibi bir çok yeteneğin yanına harici yetenekleri de yapmaya çalıştığı zamanlardan yalnızca fotoğraf yayınlama + filtre uygulama + like edebilme yeteneklerine odaklanması sayesinde ürün tanımı daha oturaklı bir çerçeveye çekilmiş ve bu Instagram’ın hızlı yükselişinde önemli rol oynamış.
Bana Zawinski’nin aşırı özellikle şişen uygulamalar hakkındaki alaycı ifadesini hatırlattı:
¶Zawinski’s Law
“Every program attempts to expand until it can read mail. Those programs which cannot so expand are replaced by ones which can.”
“Her program email okuyucusu olana kadar gelişir, gelişmeyenler ise gelişenler ile değiştirilir.” — Jamie Zawinski
Jamie Zawinski’s Law bu kurala “Law of Software Envelopment” diyor. Bu tuzağa çok yakalanmadan ürünlerin karakteristiğinin ve sınırlarının çizilmesi gerekiyor. Burada işin içine elbette sunulan özelliklerin düzgün bir kullanıcı deneyim tasarımı ile kullanıcının karşısına çıkması gibi derin konulara doğru ilerliyor.